İŞ YAŞAMI BİLGELERİN YAŞADIĞI BİR ORMANDIR
Last Updated on 20/06/2024 by ahmet can ayışık
Bilgeler hiç saklanmazlar, savaşarak yaşar ve gerekirse savaşarak ölürler. Korkaklar saklanarak yaşadıklarını sanırlarken öldüklerini bile fark edemeden yem olurlar.
Barışçılar ve savaşçılar aynı yerde yaşadıklarında her ikisinin de kanının akması kaçınılmazdır.
Doğru yol, aslında hedefinize ulaşmadan doğruluğundan kesinlikle emin olamadığınız bir yoldur.
Kendinizi gerçekten bilmek, öncelikle bilgelik yolunda yürümeyi kabul etmek demektir.
İş yaşamı bilgelerin yaşadığı bir ormandır. Peki, ya bilge olmayanlar…
Onların hayatta kalması için bolca şans yada kötü yönetilen şirketlerin varlığı gerekir. Çünkü, İyi yönetilen şirketlerdeki orman yasası sadece bilgelerin yaşamasına izin verir.
İş yaşamının bilgeleri neyi bilir?
En başta, ormanda yaşamda kalmayı bilir.
İş yaşamının sonsuz ormanında başarılı olabilmenin ilk koşulu hayatta kalabilmekten geçer.
Orman, ister etçil, ister otçul olsun doğanın en önemli üç yaşam bazını kendinde birleştiren simge ortamdır. Toprak, su ve hava bildiğimiz tüm yaşam formlarının yaşamı için gerekli bazlar olarak orman kapsamında bir araya gelir. Toprağın altında ve üstünde yaşayanlar, ormanın içindeki sularında yaşayanlar,ormanın ağaçlarında yaşayanlar ve ormanın üzerindeki gökyüzünde yaşayanlar için orman bir yaşamsal ortam simgesidir.
Ormanda yaşayabilmenin ilk koşulu ormana uyum sağlamaktır. Ormana uyum sağlayabilmek için de öncelikle onu iyi tanımak gerekir. Tanımak, tehditleri/riskleri ve yaşamanız için gereken kaynakları bulabilmenize yardım eder. Doğru zamanda doğru yerde olabilme becerinizi geliştiremezseniz, ormanda avcı değil av olursunuz. Doğru zamanda doğru yerde olabilmek, konumunuzu değişen çevresel koşullara göre süratle değiştirebilmenizle ilgilidir. Ormanda, kaçmak ve avlanmak için kullanabileceğiniz yollar da vardır. Ancak, yön duygunuz gelişmemişse, yanlış yollara sapabilir ve kendinizi bir anda istemediğiniz bir yerde bulabilirsiniz. Bu konuda yetenekler çok farklıdır. Sürekli yolunu kaybedenler de sezgileriyle yönlerini GPRS kullanırmışcasına bulan bilgeler de buradadır.
Burası, aynı zamanda adaletin adaletsizlikten doğduğu bir ortamdır. Bu ortamda herkes farklı koşullarda, koşullar aynıymış gibi rekabet etmek, yaşamda kalmaya çalışmak ve gitmek istediği yere ulaşmak için en doğru yolu bulup, o yoldan ilerlemeye çalışmaktadır.
Aman dikkat!
Ormanda avcıların her yana kurduğu tuzaklardan birine yakalanmak için küçücük bir dikkatsizlik yeter!
Ve acı bir son sizi bekler…
Burada birlikte avlananlar ile sürü halinde dolaşarak avcılardan korunmaya çalışanlar sürekli bir aradadır. Yani, cennet ve cehennemi av yada avcı olma durumunuz ile siz belirlersiniz. İyi bir avcı için bol bol av varken, avlanmayı beceremeyenler ve güçsüzler için avcılara yem olmamak için sürekli kaçmak ve saklanmak yaşamanın tek yoludur.
Orman, avların avcı, avcıların da av olabildiği sürekli bir değişkenlik içerir aynı zamanda.
Ormanda arkadaşlıklar da bir yere kadardır. Can tatlıdır ne de olsa!
En yakın arkadaşını kurban verenler, bunu bazen istemeden, bazen de kendi yaşamını biraz daha uzatmak için yapar. Sonra da kaybettiği arkadaşı için üzülebilir doğal olarak. Diğer yandan, açıkça kabul edemese de avcıya yem olanın kendisi olmamasından içten içe duyduğu mutluluğa karışır bu hüzün. Bu olgu, bütün yaşamsal savaşlardaki en acı insansı gerçekliktir.
Ormanda ayakta kalabilmenin ve yola devam edebilmenin tek bir yolu yoktur. Tıpkı doğadaki benzerleri gibi iş yaşamı ormanında da yaşamını sürdürebilmek için çeşitli insan karakterlerine özgü farklı formatlar mevcuttur. Toprağın altı da bir yaşam çevresidir bazıları için. Suyun altı için de aynısı geçerlidir. Kanatları gelişenler çoğu zaman havada yaşar. Bazıları gündüz, bazıları gece avlanır. Avlanmak, beslenmek ve yaşayabilmek için vazgeçilmezdir. Küçük avlarla beslenenler ve büyük av peşinde koşanlar her yerdedir.
Barışçılar ve savaşçılar aynı yerde yaşadıklarında ise her ikisinin de kanlarının akması kaçınılmazdır.
Bazıları önceden açılmış yollardan giderken, bazıları kendine yeni yollar yaparak ilerler. Doğru yol, aslında hedeflediğiniz yere ulaşmadan doğruluğundan emin olmanın pek de mümkün olmadığı bir yoldur. Bu anlamda, önceden başkalarının geçtiği yollara da çok güvenmemek gerekir. Çünkü, dün geçilen bir yolun bugün de geçilebileceğini hiç kimse bilemez. Dün orada olmayan bir tuzağa yakalanmak an meselesidir çoğu zaman. Çünkü, bazı avcılar çok kullanıldığını öğrendikleri bu yollara kurar tuzaklarını.
Ormanda herkes için av, herkes için su ve herkes için saklanacak yer vardır. Ormandaki yaşamınızı nasıl geçireceğiniz için üç hususu iyi bilmelisiniz.
- Ormanı bilmek.
- Kendinizi bilmek.
- İlk iki hususun da devamlı değiştiğini bilmek.
İş yaşamının bilgeleri, sözkonusu üç hususu en iyi bilenlerdir.
Ormanı bilmek, ormanı, ormandaki yaşamın kurallarını ve yaşayanları bilmek demektir. Kendinizi bilmek ise bundan çok daha zordur. Çünkü, kendinizi gerçekten bilmek “Bilgelik yolunda yürümeyi kabul etmek” demektir.
En korkaklar ve en güçsüzler saklanarak yaşamlarını sürdürmeye çalışırken, cesur ve güçlüler savaşarak yaşar ve savaşarak ölürler.
Ve son söz: Bilgeler hiç saklanmazlar. Savaşarak yaşar ve gerekirse savaşarak ölürler. Korkaklar ise saklanarak yaşadıklarını sanarlarken öldüklerini bile fark edemeden yem olurlar.