MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ TAM METİN
Last Updated on 20/03/2024 by ahmet can ayışık
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936’da imzalanan ve Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde tam kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir.
Sözleşme, Türkiye’ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantilerken, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. 1923’de Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu’nun görevi de sonlanmıştır.
Montrö Konferansı, Türkiye’nin talebi üzerine 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde toplanmıştır. İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936’da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile o güne kadar Türkiye’nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye’ye geçmiştir.
Lozan anlaşması ile Boğazlar düşmandan temizlenmiş, ancak, askerden arındırılmış bölge statüsüne konulmuştu. Ayrıca, boğazlar komisyonu oluşturulmuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Lozan’ın Montrö’de taçlandığını söylemesi” belirttiğim her iki kısıttan kurtulunmasının Montrö Sözleşmesi ile sağlanmasından kaynaklanmıştı.
Sözleşme gereği Türk ordusu 21.7.1936’da Boğazlar Bölgesi’ne girdi. TBMM 31.7.1936 tarihinde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni 3056 sayılı kanun ile ve teşekkürle onaylamıştı.
Aşağıda, 31.7.1936 tarih ve 3056 sayılı kanunun tam metnini yayınlıyorum. Metnin orijinaline sadık kaldım ve sadece birkısım sözcükleri gözden geçirerek değiştirdim. O günün Türkçesine ise çok müdahale etmemeye çalıştım.
24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da imza edilen “Boğazların Tabi Olacağı Usule Dair Mukavelename”nin yerine kaim olmak üzere 20 Temmuz 1936 tarihinde Montreux’de imza edilmiş bulunan yeni mukavelenamenin tasdikine dair kanun
Kanun No: 3056
Kabul tarihi: 31/7/1936
Madde 1 — 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da imza edilen “Boğazların tâbi olduğu usule dair mukavelename”nin yerine kaim olmak üzere 20 Temmuz 1936 tarihinde Montreux’de imza olunan Boğazlar Mukavelenamesi ile buna bağlı bir protokol ve dört lahika kabul ve tasdik edilmiştir.
Madde 2 — Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 3 — Bu kanunun tatbikine İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
1/8/1936
Boğazlar rejimi hakkında Montreux’de 20 Temmuz 1936 tarihinde imza edilen mukavelename
Haşmetli Bulgarlar Kıralı, Fransa Cumhuriyeti Reisi, Haşmetli Büyük Britanya, İrlanda ve Denizaşırı Britanya Ülkeleri Kiralı ve Hindistan İmparatoru, Haşmetli Etenler Kiralı, Haşmetli Japonya İmparatoru, Haşmetli Romanya Kiralı, Türkiye Cumhuriyeti Reisi, Sovyetik Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Merkezî İcra Komitesi ve Haşmetli; Yugoslavya Kirali Boğazlar umumî tabiri altında ifade edilen Çanakkale Boğazı, Marmara denizi ve Karadeniz Boğazından geçişi ve seyrisefaini Lozan’da 24 Temmuz 1923 tarihinde imza edilmiş olan sulh muahedenamesinin 23’üncü maddesi ile tesbit edilen prensibi, Türkiye’nin emniyeti ve Karadeniz sahildarı Devletlerin Karadeniz’deki emniyeti çerçevesi dahilinde, koruyacak tarzda tanzim etmek arzusuyla mütehassis olarak;
İşbu mukavelenameyi 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da imza edilmiş olan mukavelenamenin yerine ikameye karar vermişler ve murahhas olarak atideki zevatı tayin etmişlerdir
Haşmetli Bulgarlar Kiralı :
Doktor Nicolas P. Nicolaev, Orta Elçi, Hariciye ve Mezahib Nezareti Kâtibi Umumisi;
Pierre Neicov, Orta Elçi, Hariciye ve Mezahib Nezareti Siyasî işler Müdürü.
Fransa Cumhuriyeti Reisi:
Paul Boncour, Ayan Meclisi Azası, Akvam Cemiyetinde Fransa Daimî Murahhası, sabık Başvekil, sabık Hariciye Nazırı, Légion d’Honneur nişanının Chevalier rütbesini ve harb salibini haiz;
Henri Ponsot, Fransa Cumhuriyeti Ankara Fevkalâde Büyük Elçi ve Murahhası, Légion d’Honneur nişanının Grand Officier rütbesini haiz.
Haşmetli Büyük Britanya, İrlanda ve Denizaşırı Britanya Ülkeleri Kiralı ve Hindistan İmparatoru:
Büyük Britanya, Şimalî İrlanda ve her biri ayrı ayrı Akvam Cemiyeti azası bulunmayan Britanya İmparatorluğu sair bütün aksamı için:
Asaletli Lord Stanley, P. C , M. C , M. P . , Bahriye Nezaketi Parlemento azası Müsteşarı;
Avusturalya Commonwealth’i için:
Asaletli Stanley Melbourne Bruce, C. H . , M. C . , Avusturalya Commonwealth’inin Londradaki Fevkalâde Komiseri;
Haşmetli Elenler Kiralı:
M.Nicolas Politis, Yunanistanın Paris Orta Elçi ve Fevkalâde Murahhası, sabık Hariciye Nazırı;
M.Raoul Bibica Rosetti, Yunanistanın Akvam Cemiyeti nezdinde Daimî Murahhası.
Haşmetli Japonya imparatoru:
M.Naotake Sato, Jusammi, Soleil – Levant nişanının birinci rütbesini haiz, Paris Fevkalâde Büyük Elçi ve Murahhası;
M.Massa-aki Hotta, Jushii, Soleil – Levant nişanının ikinci rütbesini haiz, Bern Fevkalâde Murahhası ve Orta Elçisi.
Haşmetli Romanya Kiralı:
M.Nicolas Titülesco, Hariciye Nazırı; Constantin Contzesco, Orta Elçi, Avrupa ve Beynelmilel Tuna Komisyonları Romanya Murahhası;
M.Vespasien Pella, Lâhi Fevkalâde Murahhas ve Orta Elçisi.
Türkiye Cumhuriyeti Reisi:
Dr. Rüştü Aras, Hariciye Vekili, İzmir Mebusu;
Suad Davaz, Türkiye Cumhuriyeti Paris Fevkalâde Büyük Elçisi ve Murahhası;
Numan Menemencioğlu, Türkiye Büyük Elçisi, Hariciye Vekâleti Umumî Kâtibi;
Asım Gündüz, Korgeneral, Genelkurmay İkinci Başkanı;
Necmeddin Sadak, Akvam Cemiyeti nezdinde Türkiye Daimî Murahhası, Sivas Mebusu, Büyük Millet Meclisi Hariciye Encümeni Mazbata Muharriri.
Sovyetik Sosyalist Cumhuriyetleri Merkezî icra Komitesi:
M.Maxime Litvinoff, Sovyetik Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Merkezî icra Komitesi azasından, Hariciye halk Komiseri
Haşmetli Yugoslavya Kiralı:
M.Ivan Soubbotitch, Akvam Cemiyeti nezdinde Yugoslavya Kırallığı Daimî Murahhası.
Bu zevat usulüne muvafık ve muteber görülen salâhiyetnamelerini ibraz ettikten sonra aşağıdaki hükümleri kararlaştırmışlardır:
Madde 1.
Yüksek Âkid Taraflar Boğazlarda denizden geçiş ve seyrisefain serbestisi prensibini kabul ve teyid ederler.
Bu serbestinin istimali bundan böyle işbu Mukavele hükümleri ile tanzim edilir.
KISIM I.
Ticaret Gemileri
Madde 2.
Sulh zamanında, ticaret gemileri, sancak ve hamule ne olursa olsun, gündüz ve gece, aşağıdaki 3’üncü maddenin hükümleri mahfuz kalmak üzere hiç bir merasime tâbi olmadan Boğazlardan geçiş ve seyrisefain tam serbestisinden müstefid olacaklardır. Bu gemiler Boğazların hiç bir limanında tevakkuf etmeksizin transit suretiyle geçtikleri takdirde Türkiye alâkadar makamları tarafından cibayeti bu Mukavelenamenin 1 inci lahikasında derpiş edilen rüsum veya tekâliften başka hiç bir rüsum veya tekâlife tâbi tutulmayacaktır.
Bu rüsum veya tekâlifin cibayetini teshil etmek için Boğazlardan geçecek ticaret gemileri 3 üncü maddede tasrih edilen merkezin memurlarına isimlerini, tabiiyetlerini, tonajlarını, gidecekleri yeri ve nereden geldiklerini bildireceklerdir. Kılavuzluk ve römorkaj ihtiyarî kalır.
Madde 3.
Ege Denizinden veya Karadeniz’den Boğazlara dahil olacak her gemi, beynelmilel sıhhî hükümler çerçevesi dahilinde Türk nizamlarile vazedilmiş olan sıhhî kontrola tâbi olmak için Boğazlar methaline yakın bir sıhhat merkezinde tevakkuf edecektir. Temiz patenteleri olan veyahut işbu maddenin 2’nci fıkrasındaki hükümlerin şümulüne girmediklerini tasdik eden sıhhî bir beyanname ibraz eyliyen gemiler için bu kontrol gündüz ve gece mümkün olan azamî süratle icra edilecek ve bu gemiler Boğazlardan geçişleri esnasında başka hiç bir tevakkufa mecbur edilmeyeceklerdir.
İçinde veba, kolera, sarıhumma lekelihumma veya çiçek vakaları bulunan veyahut içinde yedi günden az bir zaman evvel bu hastalıklar bulunmuş olan gemilerle bulaşık bir limanı beş defa 24 saatten az bir zamandan beri terketmiş olan gemiler Türk makamlarının tayin edebilecekleri sıhhat zabıta memurlarını irkâb etmek üzere bundan evvelki fıkrada tasrih edilen sıhhat merkezinde tevakkuf edeceklerdir. Bundan dolayı hiç bir rüsum ve tekâlif alınmayacak ve sıhhat zabıta memurları Boğazların mahrecinde bir sıhhat merkezinde indirileceklerdir.
Madde 4.
Harp zamanında, Türkiye muharip olmadığı takdirde, ticaret gemileri, sancak ve hamule ne olursa olsun, 2’nci ve 3’üncü maddelerde derpiş edilen şerait dairesinde Boğazlarda geçiş ve seyrisefer serbestisinden müstefid olacaklardır. Kılavuzluk ve römorkaj ihtiyarî kalır.
Madde 5.
Harp zamanında, Türkiye muharip olduğu takdirde, Türkiye ile harp eden bir memlekete mensup olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir suretle müzaheret etmemek şartıyla, Boğazlarda geçiş ve seyrisefer serbestisinden müstefid olacaklardır. Bu gemiler Boğazlara gündüz girecekler ve geçiş her defasında Türk makamları tarafından gösterilecek yoldan vaki olacaktır.
Madde 6.
Türkiye kendini pek yakın bir harp tehlikesi tehdidine maruz telâkki ettiği takdirde yine 2 nci madde hükümlerinin tatbikine devam edilecektir. Ancak gemilerin Boğazlara gündüz girmeleri ve geçişin, her defasında Türk makamları tarafından gösterilen yoldan vaki olması lâzımdır Kılavuzluk bu takdirde mecburî kılınabilecek, ancak ücrete tâbi olmayacaktır.
Madde 7.
(Ticaret gemileri) tabiri işbu mukavelenamenin ikinci kısmı ile istihdaf edilmemiş bütün gemilere şamildir
KISIM II.
Harp gemileri
Madde 8.
işbu mukavele mucibince harp gemileri ve onların vasıfları ile tonajlarının hesabı için muteber olacak tarif işbu mukavelenamenin ikinci lahikasında olan tariftir.
Madde 9.
Askerî bahriyenin mayi olsun olmasın mahrukat nakli için hasseten inşa edilmiş olan yardımcı gemileri 13 üncü maddede istihdaf olunan mütekaddim ihbara tâbi tutulmayacak ve Boğazları münferiden geçmek şartile 14 ve 18’inci maddeler mucibince tahdide tâbi tonajlar hesabına girmeyeceklerdir. Bununla beraber sair geçiş şeraiti hususunda harp gemilerine kıyasen muameleye tâbi tutulmakta berdevam olacaklardır.
Bundan evvelki fıkrada istihdaf edilen yardımcı gemiler, derpiş edilen istisnadan ancak teslihatları: sabih hedeflere karşı azamî, 105 milimetre çapında iki top; ve hava hedeflerine karşı azamî, 75 milimetre çapında iki silâhtan fazlasını ihtiva etmediği takdirde istifade edebileceklerdir.
Madde 10.
Sulh zamanında hafif su üstü gemileri, küçük muharebe gemileri ve yardımcı gemiler gerek Karadeniz’e sahildar olan gerek olmayan Devletlere mensup bulunsunlar, hiç bir rüsum ve tekâlife tâbi tutulmadan Boğazlardan geçiş serbestisinden
istifade edeceklerdir, şu şart ile ki bunlar Boğazlara gündüz ve aşağıdaki 13 üncü ve müteakib maddelerde derpiş edilen şerait dairesinde girerler.
Yukarıki fıkrada istihdaf edilen sınıflara dahil olan gemilerden gayrı harp gemileri ancak 11 ve 12’nci maddelerde derpiş edilen hususî şerait dahilinde geçiş hakkını haiz olacaklardır.
Madde 11.
Karadeniz sahildarı Devletler 14’üncü maddenin 1 inci fıkrasında derpiş edilen tonajdan yüksek bir tonajda bulunan hattıharp gemilerini, Boğazlardan geçirmeğe mezundurlar, şu şart ile ki: bu gemiler Boğazları birer birer ve refakatlerinde en çok iki Torpido ile geçerler.
Madde 12.
Karadeniz sahildarı Devletler, bu deniz haricinde inşa ettirdikleri veya satın aldıkları denizaltı gemilerini, eğer tezgâha konma veya mubayaadan Türkiye’ye vakti zamanile haber verilmiş ise, üssübahrilerine iltihak etmek üzere, Boğazlardan geçirmek hakkını haiz olacaklardır.
Mezkûr devletlere ait denizaltı gemileri, bu hususta Türkiye’ye tasrihat verilmek şartile, bu deniz haricinde kâin tezgâhlarda tamir edilmek üzere keza Boğazlardan geçebileceklerdir. Gerek birinci ve gerek ikinci takdirde denizaltı gemileri gündüz ve su üstünde seyrisefer edecekler ve Boğazlardan münferiden geçeceklerdir.
Madde 13.
Harp gemilerinin Boğazlardan geçmesi için Türkiye Hükümetine siyasî tarik ile bir mütekaddim ihbar vaki olmak lâzımdır. Bu mütekaddim ihbarın normal müddeti sekiz gün olacaktır; ancak Karadeniz sahildarı olmayan Devletler için bu müddetin on beş güne iblâğı arzuya şayandır. Bu mütekaddim ihbarda gemilerin gidecekleri mahal, isimleri, tipleri ve adetleri ile azimette geçiş ve ledelicab, avdette geçiş tarihleri tasrih edilecektir. Her tarih tebeddülü üç günlük bir mütekaddim ihbara mevzu teşkil edecektir.
Azimet geçişinde Boğazlara giriş ilk mütekaddim ihbarda gösterilen tarihten itibaren beş gün zarfında vuku bulmalıdır. Bu mühletin inkızasından sonra ilk mütekaddim ihbar için olduğu gibi ayni şerait dahilinde yeni bir mütekaddim ihbar verilecektir.
Geçiş esnasında bahrî kuvvet kumandanı, tevakkufa mecbur olmaksızın, Çanakkale veya Karadeniz Boğazlan methalindeki bir işaret istasyonuna emri altındaki kuvvetin sarih teşekkülünü bildirecektir.
Madde 14.
İşbu mukavelenamenin 11 inci maddesinde ve 3 üncü lahikasında derpiş edilen ahval müstesna olmak üzere Boğazlarda transit halinde bulunabilecek ecnebi bahrî kuvvetlerin azamî tonaj mecmuu 15.000 tonu tecavüz etmeyecektir.
Her halde bundan evvelki fıkrada istihdaf edilen kuvvetler dokuz gemiden ziyade olamaz.
Karadeniz’e sahildar olan veya olmayan Devletlere ait olup, 17’inci madde ahkâmına tevfikan Boğazlardaki bir limanı ziyaret eden gemiler bu tonaja dahil olmayacaklardır.
Keza geçiş esnasında hasara uğramış olan harp gemileri bu tonaja dahil olmayacaklardır; bu gemiler tamirat esnasında, Türkiye tarafından isdar edilen hususî emniyet ahkâmına tâbi tutulacaklardır.
Madde 15.
Boğazlarda transit olarak bulunan harp gemileri hamil bulunabilecekleri hava sefinelerini hiçbir suretle kullanamazlar.
Madde 16.
Boğazlarda transit olarak bulunan harb gemileri, hasar veya deniz arızası halleri müstesna olmak üzere, geçişlerine muktazi müddetten fazla Boğazlarda kalamazlar.
Madde 17.
Yukarıki maddelerin ahkâmı herhangi bir tonaj veya teşekkülde bir bahrî kuvvetin, Türkiye Hükümetinin daveti üzerine Boğazlardaki bir limana mahdud bir müddet için bir nezaket
ziyaretinde bulunmasına hiç bir surette mâni olamaz. Bu kuvvet Boğazları geldiği yoldan terkedecektir, şu kadar ki, 10, 1 4 ve 18 inci maddeler ahkâmı mucibince Boğazlardan transit olarak geçmek için matlûb şeraiti haiz ise bu hükümden müstesnadır.
Madde 18.
1 – Karadeniz sahildarı olmayan Devletlerin sulh zamanında bu denizde bulundurabilecekleri tonaj mecmuu aşağıdaki veçhile tahdid edilmiştir:
a) Aşağıdaki (b) fıkrasında derpiş edilen hal müstesna olmak üzere mezkûr Devletlerin mecmu tonajı 30.000’i tecavüz etmeyecektir.
b) Şayed herhangi bir zaman Karadeniz’in en kuvvetli filosunun tonajı işbu mukavelenamenin imzası tarihinde bu denizde en kuvvetli olan filonun tonajını, asgarî 10.000 ton tecavüz ederse (a) fıkrasında tasrih edilmiş olan 30.000 tonluk mecmu tonaj o derecede ve azamî 45.000 tona varmaya değin tezyid edilecektir. Bu maksadla, sahildar her devlet işbu mukavelenamenin 4 üncü lahikasına tevfikan Türkiye Hükümetine her senenin 1 kânunusani ve 1 temmuz tarihlerinde Karadeniz’deki filosunun tonaj yekûnunu bildirecektir ve Türkiye Hükümeti bu malûmatı sair Yüksek Âkid Taraflara ve keza Akvam Cemiyeti Umumî Kâtibine isal edecektir.
c) Karadeniz’e sahildar olmayan Devletlerden herhangi birinin bu denizde bulundurabileceği tonaj yukarıki a) ve b) fıkralarında istihdaf edilen mecmu tonajın üçte ikisini tecavüz etmeyecektir.
d) Bununla beraber Karadeniz sahildarı olmayan bir veya bir kaç Devlet bu denize, insanî bir maksadla bahrî kuvvetler göndermek istedikleri takdirde, mecmuu hiç bir ihtimalde 8.000 tonu tecavüz edemeyecek olan bu kuvvetler işbu mukavelenamenin, 13’üncü maddesinde derpiş edilen mütekaddim ihbara lüzum olmaksızın aşağıdaki şerait dahilinde Türkiye Hükümetinden istihsal edecekleri müsaade üzerine Karadeniz’e girebileceklerdir. Eğer yukarıdaki a) ve b) fıkralarında istihdaf edilen tonaj mecmuu dolmamışsa ve gönderilmesi talep edilen kuvvetlerle tecavüz edilmeyecek ise Türkiye Hükümeti kendisine vaki olan talebi aldıktan sonra en kısa bir müddet zarfında mezkûr müsaadeyi ita edecektir. Şayet mezkûr mecmu tonaj zaten istimal edilmiş bulunuyorsa veya gönderilmesi talep edilen kuvvetlerle bu yekûn tecavüz edilecek ise, Türkiye Hükümeti, bu müsaade talebinden Karadeniz sahildarı Devletleri derhal haberdar edecek ve eğer bu Devletler, haberdar edildiklerinden 24 saat sonra bir itiraz serdetmezler ise alâkadar Devletlere, talepleri hakkında verdiği kararı en geç kırk sekiz saatlik nizamî bir mühlet zarfında bildirecektir. Karadeniz’e sahildar olmayan Devletler bahrî kuvvetlerinin, Karadeniz’e bundan sonraki her duhulü ancak yukarıki a) ve b) fıkralarında derpiş edilen mecmu tonajın müsaadesi nisbetinde olacaktır.
2 — Karadeniz’de bulunmalarının maksadı ne olursa olsun, sahildar olmayan Devletlerin harp gemileri bu denizde yirmi bir günden “ziyade kalamayacaklardır.
Madde 19.
Harb zamanında, Türkiye muharip olmadığı takdirde, harp gemileri 10 ilâ 18’inci maddelerde tasrih edilen şeraitin ayni şerait dahilinde Boğazlardan tam bir geçiş ve seyrisefain serbestisinden müstefid olacaklardır.
Bununla beraber muharip herhangi bir Devletin harp sefinelerinin Boğazlardan geçmesi memnu olacaktır, şu kadar ki, işbu mukavelenamenin 25 inci maddesinin tatbiki şümulüne giren haller ve keza Akvam Cemiyeti misakı çerçevesi dahilinde akdedilip mezkûr misakın 18’inci maddesi ahkâmı mucibince tescil ve neşredilen ve Türkiye’yi bağlayan bir mütekabil müzaheret muahedenamesi mucibince, tecavüze duçar olan bir Devlete yapılacak müzaheret halleri bundan müstesnadır.
Yukarıki fıkrada derpiş edilen istisnaî ahvalde 10 ilâ 18 inci maddelerde tasrih edilen tahdidat kabili tatbik olmayacaktır.
Yukarıdaki 2’nci fıkrada vazedilen geçiş memnuiyetine rağmen, Karadeniz’e sahildar olan veya olmayan muharip Devletlere ait olup da mensup bulundukları limanlardan ayrılmış bulunan harp gemileri bu limanlara iltihak etmek müsaadesini haizdirler.
Muharip harp gemilerinin Boğazlarda bir gûna zabt ve müsadereye tevessül etmeleri, muayene hakkını icra eylemeleri veya diğer herhangi bir hasmane harekette bulunmaları memnudur.
Madde 20.
Harp zamanında, Türkiye muharip olduğu takdirde, 10 ila 18 inci maddeler ahkâmı tatbik edilmeyecektir; harb gemilerinin geçmesi tamamen Türkiye Hükümetinin rey ve ihtiyarına bırakılacaktır.
Madde 21.
Türkiye, kendisini pek yakın bir harp tehlikesi tehdidine maruz telâkki ettiği takdirde, işbu mukavelenamenin 20’nci maddesi ahkâmını tatbik hakkını haiz olacaktır.
Yukarıki fıkranın Türkiye’ye verdiği salâhiyetin Türkiye tarafından istimalinden evvel Boğazlardan geçmiş olup bu suretle mensup bulundukları limanlardan ayrılmış bulunan harp gemileri bu limanlara iltihak edebileceklerdir. Bununla beraber şurası mukarrerdir ki Türkiye, tavır ve hareketi ile işbu maddenin tatbikine sebep olan Devletin gemilerini bu haktan istifade ettirmeyebilecektir.
Türkiye Hükümeti, yukarıki birinci fıkranın kendisine verdiği salâhiyeti istimal ettiği takdirde Yüksek Âkid Taraflarla Akvam Cemiyeti Umumî Kâtibine bu hususta bir tebliğ gönderecektir.
Cemiyeti Akvam Konseyi üçte iki ekseriyetle Türkiye’nin bu suretle ittihaz etmiş olduğu tedbirlerin haklı olmadığına karar verirse ve işbu mukavelenameye vaziülimza Yüksek Âkid Tarafların ekseriyeti de keza ayni reyde bulunursa, Türkiye Hükümeti bahse mevzu tedbirlerle işbu mukavelenamenin 6’ncı maddesi mucibince alınmış olabilecek tedbirleri refetmeği taahhüd eder.
Madde 22.
İçinde veba, kolera, sarıhumma, lekelihumma veya çiçek vakaları bulunan veyahut içinde yedi günden az bir zaman evvel bu hastalıklar bulunmuş olan harb gemileriyle, beş defa 24 saatten az bir zamandan beri bulaşık bir limanı terketmiş olan harp gemileri, Boğazları karantina altında geçecekler ve Boğazların bulaştırılmasına imkân bırakmamak için muktazi tahaffuz tedbirlerini gemi vesaitiyle ittihaz etmeğe mecbur olacaklardır.
KISIM III.
Hava sefineleri
Sivil hava sefinelerinin Akdeniz ile Karadeniz arasında geçişini temin etmek için, Türkiye Hükümeti Boğazların memnu mıntıkaları haricinde bu geçişe mahsus hava yollarını gösterecektir; sivil hava sefineleri Türkiye Hükümetine, arızî uçuşlar için üç gün evvel bir mütekaddim ihbar ve muntazam servis seferleri için geçiş tarihlerini tasrih eden umumî bir mütekaddim ihbar vermek suretiyle bu yolları kullanabileceklerdir.
Diğer taraftan, Boğazların yeniden askerileştirilmesine rağmen, Türkiye Hükümeti, Türkiye’de mer’i havaî seyrisefer nizamatına tevfikan Avrupa ile Asya arasında Türkiye arazisi üzerinden uçmalarına müsaade edilmiş olan sivil hava sefinelerinin tam bir emniyetle geçmeleri için muktazi teshilâtı gösterecektir. Uçuş müsaadesi verilmiş olan ahval için Boğazlar mıntıkasında takip edilecek yol vakit vakit gösterilecektir
KISIM IV.
Umumî ahkâm
Boğazlar rejimine dair 24 Temmuz 1923 tarihli mukavelename mucibince teessüs etmiş olan Beynelmilel Komisyonun salâhiyetleri Türkiye Hükümetine devredilmiştir.
Türkiye Hükümeti 11, 12, 14 ve 18’inci maddelerin tatbikine mütedair istatistikleri toplamağı ve malûmatı vermeği taahhüd eder.
Türkiye Hükümeti, bu mukavelenamenin harp gemilerinin Boğazlardan geçişine dair olan her hükmünün icrasına nezaret edecektir.
Türkiye Hükümeti, ecnebi bahrî bir kuvvetin yakında Boğazlardan geçeceğinden haberdar edilir edilmez, bu kuvvetin teşekkülünü, tonajını, Boğazlara duhulü için derpiş edilen tarihi ve ledelicab, muhtemel avdet tarihini Yüksek Âkid Tarafların Ankara’daki mümessillerine bildirecektir.
Türkiye Hükümeti Boğazlarda ecnebi harp gemilerinin seyriseferini gösteren ve ticarete ve işbu mukavelenamede derpiş edilen bahrî ve havaî seyrisefaine faideli olan her türlü malûmatı ihtiva eden senelik bir raporu Akvam Cemiyeti Umumî Kâtibliği’yle Yüksek Âkid taraflara tevdi edecektir.
Madde 25.
İşbu mukavelenamenin hiçbir hükmü, Türkiye için veya Akvam Cemiyeti azası herhangi başka bir Yüksek Âkid Taraf için Akvam Cemiyeti Misakından mütevellid hukuk ve vecibeleri ihlâl edemez.
KISIM V.
Nihaî ahkâm
Madde 26.
İşbu mukavelename en kısa bir müddet zarfında tasdik edilecektir.
Tasdiknameler, Paris’de Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Hazinei Evrakına tevdi edilecektir.
Japonya Hükümeti, tasdikin icra edilmiş olduğunu Paris’deki siyasî mümessili vasıtasıyla Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmekle iktifa edebilecek ve bu takdirde tasdiknameyi mümkün olan süratle isal edecektir.
Türkiye’ninki de dahil olmak üzere altı tasdikname tevdi edilir edilmez bir tevdi zabıtnamesi tanzim edilecektir. Bundan evvelki fıkrada derpiş edilen tebliğ, bu hususta, tasdikname tevdiine muadil olacaktır.
İşbu Mukavelename bu zabıtname tarihinden itibaren mer’iyet mevkiine girecektir.
Fransa Hükümeti bundan evvelki fıkrada derpiş edilen zabıtname ile bilâhara tevdi edilecek tasdiknamelerin tevdi zabıtnamelerinin aslına mutabık birer suretini Yüksek Âkid
Tarafların kâffesine tevdi edecektir.
Madde 27.
Mevkii mer’iyete girdiğinden itibaren, işbu mukavelename, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Sulh Muahedenamesine vaziülimza herhangi bir Devletin iltihakına açık olacaktır.
Herhangi bir iltihak diplomasi tarikile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti’ne, ve onun tarafından da Yüksek Âkid Tarafların kâffesine tebliğ edilecektir.
Bu iltihak Fransa Hükümetine yapılan tebliğ tarihinden itibaren muteber olacaktır.
Madde 28.
İşbu mukavelename mevkii mer’iyete girdiği tarihten itibaren yirmi sene müddetle mer’i olacaktır.
Bununla beraber işbu mukavelenamenin 1 inci maddesinde teyid edilen geçiş ve seyrisefain serbestisi prensibinin müddeti namahduddur.
Mezkûr yirmi senelik müddetin inkızasından iki sene evvel, hiçbir Yüksek Âkid Taraf, Fransa Hükümetine fesih ihbarnamesi vermemiş ise, işbu mukavelename, bir fesih ihbarnamesi gönderilmesinden itibaren iki sene geçinceye kadar muteber kalacaktır. Bu ihbarname Fransa Hükümeti tarafından Yüksek Âkid Taraflara tebliğ edilecektir.
İşbu mukavelename, bu madde ahkâmı mucibince feshedildiği takdirde Yüksek Âkid taraflar yeni bir mukavelenamenin ahkâmını tesbit etmek üzere kendilerini bir konferansta temsil ettirmek hususunda mutabıktırlar.
Madde 29.
İşbu mukavelenamenin mer’iyet mevkiine girmesinden itibaren her beş senelik müddetin hitamında Yüksek Âkid Taraflardan her biri, işbu mukavelenamenin bir veya birkaç hükmünün tadilini teklife teşebbüs edebilecektir.
Yüksek Âkid Taraflardan biri tarafından vaki olan tadil talebi, kabule şayan olmak için, şayed 14’üncü veya 18’inci maddelerin tadilini istihdaf ediyorsa diğer Yüksek bir Âkid ve şayed diğer herhangi bir maddenin tadilini istihdaf ediyorsa, diğer iki Yüksek Âkid tarafından iltizam edilmelidir.
Bu suretle iltizam edilen tadil talebi cari beş senelik müddetin inkızasından üç ay evvel Yüksek Âkid Tarafların her birine tebliğ edilecektir. Bu ihbarname teklif edilen tadilâtın mahiyetini ve sebeplerini ihtiva edecektir.
Bu teklifler üzerinde diplomasi tarikile bir neticeye vasıl olmak mümkün olmazsa Yüksek Âkid Taraflar bu hususta toplanacak bir konferansta kendilerini temsil ettireceklerdir.
Bu konferans ancak ittifakı âra ile karar verebilecektir, bu hükümden 14’üncü madde ile 18’inci maddeye müteallik tadıl halleri müstesna olup bunlar için Yüksek Âkid Tarafların dörtte üçünün ekseriyeti kifayet edecektir.
Bu ekseriyet, Türkiye dahil olmak üzere, Karadeniz sahildarı Yüksek Âkid Tarafların dörtte üçünü ihtiva etmek suretiyle hesap edilecektir.
Tasdikan lilmakal yukarıda isimleri mezkûr Murahhaslar işbu mukavelenameyi imza etmişlerdir.
Montreux’de yirmi temmuz bin dokuz yüz otuz altı tarihinde on bir nüsha olarak tanzim edilmiştir. Bunlardan murahhaslar tarafından mühürlenmiş olan birinci nüsha, Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Hazinei Evrakına vazedilecektir, diğer nüshalar da vaziülimza Devletlere teslim edilmiştir.
Zirde vaziülimza Japon Murahhasları, işbu mukavele ahkâmının, Akvam Cemiyeti azası olmayan bir Devlet sıfatıyla Japonya’nın vaziyetini, gerek Akvam Cemiyeti misakına nazaran gerek mezkûr misak çerçevesi dahilinde münakid mütekabil müzaheret muahedenamelerine göre hiç bir suretle tadil etmediğini ve Japonya’nın betahsis 19 ve 25 inci maddeler ahkâmı dahilinde bu misak ve bu muahedeler hakkında tam bir serbest takdir muhafaza ettiğini Hükümetleri namına beyan ederler.
LAHİKA I
1- İşbu mukavelenamenin 2’nci maddesi mucibince istifa edilebilecek olan rüsum ve tekâlif aşağıdaki tabloda gösterilenler olacaktır. Türkiye Hükümetinin bu rüsum ve tekâliften kabul edebileceği muhtemel tenzilât, sancak farkı gözetilmeksizin, tatbik edilecektir.
a) Sıhhî kontrol – 0,075 Altın frank
b) Fenerler, zıyalı şamandıralar, geçit şamandıraları ve saire:
800 tona kadar – 0,42 Altın frank
800 tondan fazlası – 0,21 Altın frank
c) Tahlisiye hizmeti: buna tahlisiye sandalları, roket istasyonları, sis düdükleri, radiyofarlar ve keza b) fıkrasında dahil bulunmayan zıyalı şamandıralar veya aynı neviden diğer tesisat dahildir – 0,10 Altın frank
2- İşbu lahikanın 1 inci fıkrasına merbut tabloda tasrih edilen rüsum ve tekâlif Boğazlardan iki defa geçiş içindir (yani Ege Denizinden Karadeniz’e bir geçiş ve Ege Denizine dönüş seyahati veyahut Karadeniz’den Ege Denizine Boğazlardan bir geçiş ve müteakiben Karadeniz’e dönüş); bununla beraber eğer bir ticaret gemisi azimet seyahati için Boğazlara girdiği tarihten itibaren altı aydan fazla bir zaman sonra vaziyete göre Ege Denizine veya Karadeniz’e dönmek üzere Boğazlardan tekrar geçerse bu gemi sancak farkı gözetilmeksizin bu rüsum ve tekâlifi ikinci defa olarak tediye ile mükellef tutulabilir.
3- Eğer, bir ticaret gemisi azimet geçişinde avdet etmeyeceğini beyan ederse, işbu lahikanın birinci paragrafının (b) ve (c) fıkralarında derpiş edilen rüsum ve tekâlif hususunda tarifenin nısfını tediye edecektir.
4- İşbu lahikanın birinci paragrafına merbut tabloda tarif edilen ve mevzuubahis hizmetlerin icab ettirdiği masrafları kapatmağa ve ihtiyat akçesi veya makul bir müdevver sermaye muhafazası için lüzumlu miktardan yüksek olmayacak olan rüsum ve tekâlif ancak işbu mukavelenamenin 29 uncu maddesi ahkâmı tatbik edilmek suretiyle tezyid veya ikmal edileceklerdir. Bunlar tediye tarihlerindeki kambiyo fiyatına göre altın frank veya Türk parası olarak tesviye olunur.
5- Ticaret gemileri kılavuzluk ve römorkaj gibi ihtiyarî hizmetler için, böyle bir hizmet, gemilerin acente veya kaptanlarının talebi üzerine Türk Makamatı tarafından layıkıyla ifa edildiği takdirde, rüsum ve tekâlif tediyesine mecbur tutulabilirler. Türkiye Hükümeti işbu ihtiyari hizmetlerin ifası için istifa edilecek rüsum ve tekâlif tarifesini zaman zaman neşredecektir.
6- İşbu tarifeler mezkûr hizmetler 5 inci maddenin tatbiki suretiyle mecburî kılındığı hallerde tezyid edilmeyeceklerdir.
LAHİKA II
(*) İşbu lahika metinleri 25 Mart 1936 tarihli Londra Bahrî Mukavelenamesinden iktibas edilmiştir.
A- Maimahrec esası:
1- Bir su üstü gemisinin maimahrec esası, tam mürettebatı ve makina ve kazanlarıyla denize açılmağa müheyya olan ve makina ve kazanlarının beslemesine mahsus mahrukatı ile ihtiyat suyu hariç olmak üzere bütün esliha ve her türlü mühimmatını, tesisatını, teçhizatını, komanyasını, mürettebatı için tatlı suyu, muhtelif erzakını ve harp esnasında taşıyacağı her nevi alât ve edevat ve yedek parçalarını hâmil olan, inşası itmam edilmiş bir geminin maimahrecidir.
2- Bir deniz altı gemisinin maimahrec esası; tam mürettebatı ve motor cihazı ile denize açılmağa müheyya olan ve mahrukatı, yağlama yağı, tatlı suyu ve her nevi (ballast) suyu hariç olmak üzere bütün silâhlarını, her türlü mühimmatını, tesisatını, teçhizatını, mürettebatının kumanyasını ve harp esnasında taşıyacağı muhtelif alât ve edevatı ve her nevi yedek parçalarını hâmil bulunan (dalma sarnıçlarının suyu hariç) inşası itmam edilmiş geminin su üstünde maimahrecidir.
3- “Ton„ kelimesi, “metrik ton„ tabirindekinden gayrı, 1.016 kilogramlık (2.240 librelik) bir tonu ifade eder.
B- Sınıflar:
1- Hattıharp gemileri aşağıdaki iki tâli sınıftan birine mensup olan su üstü harp gemileridir:
a) Tayyare ana gemileri, muavin gemiler veya (b) tâli sınıfına mensup hattıharp gemilerinden maada, maimahreci 10.000 (10.160 metrik ton) tondan fazla olan veya 203 milimetre (8 pus) çapından yukarı bir topla mücehhez su üstü harp gemileridir.
b) Tayyare ana gemilerinden maada maimahreci 8.000 (8.128 metrik ton) tondan yukarı olmayan ve 203 milimetre (8 pus) çapından yukarı bir topla mücehhez bulunan su üstü harp gemileridir.
2- Tayyare ana gemileri, hacimleri ne olursa olsun, başlıca tayyare taşımak ve bunları denizde harekete geçirmek için inşa edilmiş veya tertibatlandırılmış su üstü harp gemileridir. Eğer, bir harp gemisi başlıca tayyare taşımak ve bunları denizde harekete geçirmek için inşa edilmemiş veya tertibatlandırılmamış ise bu gemiye bir inme veya havalanma güvertesinin kurulması bunun tayyare ana gemileri sınıfına ithalini intaç eylemez.
Tayyare ana gemileri sınıfı iki tâli sınıfa ayrılır, şöyle ki:
a) Tayyarelerin uçabilecekleri veya konabilecekleri bir güverte ile mücehhez olan gemiler;
b) Yukarıda (a) fıkrasında tarif edilen bir güverte ile mücehhez bulunmayan gemiler.
3- Hafif su üstü gemileri, tayyare gemileri, küçük muharebe gemileri veya muavin gemilerden maada maimahreci 10.000 (10.160 metrik ton) tonu geçmemek üzere 100 tondan (102 metrik ton) fazla olan ve 203 milimetre (8 pus) çapından yukarı topla mücehhez bulunmayan su üstü harb gemileridir. Hafif su üstü gemileri sınıfı üç tâli sınıfa ayrılır, şöyle ki
a) 155 milimetre (6.1 pus) çapından yukarı bir top taşıyan gemiler,
b) 155 milimetre (6.1 pus) çapından yukarı top taşımayan ve maimahreci 3.000 (3.048 metrik ton) tondan yukarı olan gemiler.
c) 155 milimetre (6.1 pus) çapından yukarı top taşımayan ve maimahreci 3.000 (3.048 metrik ton) tondan yukarı olmayan gemiler.
4- Denizaltı gemileri, denizin sathı altında seyrüsefer etmek üzere inşa edilmiş bütün gemilerdir,
5- Küçük muharebe gemileri muavin gemilerden maada maimahreci 2.000 (2.032 metrik ton) tonu tecavüz etmemek üzere 100 (102 metrik ton) tondan fazla olan fakat aşağıdaki evsafın hiçbirini haiz bulunmayan su üstü harp gemileridir:
a) 155 milimetre (6.1 pus) çapından yukarı bir topla mücehhez olmak;
b) Torpil atmak için inşa veya teçhiz edilmiş bulunmak;
c) 20 milden fazla sürat temin etmek üzere inşa edilmiş olmak;
6- Muavin gemiler, askerî filoya mensup olup maimahreci 100 tondan (102 metrik ton) fazla bulunan, normal olarak filo hizmetinde veya asker naklinde veyahut muharebe yapan gemilerin kullanıldıkları hizmetten başka herhangi bir hizmette kullanılan, muharebe yapan gemi olmak için hassaten inşa edilmemiş olan ve aşağıdaki evsaftan hiç birini haiz bulunmayan su üstü gemileridir:
a) 155 milimetre (6.1 pus) dan yüksek bir çapta bir topla mücehhez olmak;
b) 76 milimetre'(3 pus)dan yüksek bir çapta sekiz toptan fazla topla mücehhez olmak;
c) Torpil atmak için inşa veya teçhiz edilmiş bulunmak;
d) Zırhlı levhalarla muhafaza edilmek üzere inşa edilmiş olmak;
e) 28 milden fazla bir sürate erişmek için inşa edilmiş olmak;
f) Tayyareleri denizde harekete getirmek üzere bilhassa inşa edilmiş veya tertibatlandırılmış olmak;
g) Tayyare uçurmak için, ikiden fazla aletle mücehhez bulunmak,
C- Yaşını doldurmuş gemiler:
Aşağıdaki sınıflara ve tâli sınıflara mensup gemiler inşalarından itibaren atide adetleri gösterilen seneler geçince “yaşını doldurmuş, telâkki edileceklerdir.
a) Bir hattıharb gemisi için 26 sene
b) Bir tayyare ana gemisi için 20 sene
c) (a) ve (b) tâli sınıflarından bir hafif su üstü gemisi için:
i) 1 kânunusani 1920 tarihinden evvel tezgâha konmuş ise 16 sene
ii) 31 kânunusani 1919 tarihinden sonra tezgâha konmuş ise 20 sene
d) (c) tâli sınıfına mensup bir hafif su üstü gemisi için 16 sene
e) Bir denizaltı gemisi için 13 sene
LÂHİKA III.
Japon donanmasına mensup, aşağıda irae edilen yaşını doldurmuş üç mektep gemisi meyanından iki geminin Boğazlardaki limanları birlikte ziyaretine müsaade edilmesi mukarrerdir.Bu iki geminin mecmu tonajı bu halde 15.000 tona muadil addolunacaktır.
LAHİKA IV
1- İşbu mukavelenamenin 18 inci maddesinde derpiş edilen Karadeniz sahildarı devletlere ait filoların tonaj yekûnunun hesabına ithal edilecek gemilerin sınıfları ve tâli sınıfları berveçhiatidir:
Hattıharb gemileri:
(a) tâli sınıfı
(b) tâli sınıfı
Tayyare ana gemileri:
(a) tâli sınıfı
(b) tâli sınıfı
Hafif su üstü gemileri:
(a) tâli sınıfı
(b) tâli sınıfı
(c) tâli sınıfı
Denizaltı gemileri:
işbu mukaveleye merbut II numaralı lahikadaki tariflere göre:
Tonaj yekûnunun hesabında nazarı itibara alınması lâzım gelen maimahrec III numaralı lahikada tarif edilen maimahrec esasıdır. Mezkûr lahikada tarif edildiği üzere ancak “yaşını doldurmamış» gemiler nazarı itibara alınacaktır.
2- 18 inci maddenin (b) fıkrasında derpiş edilen tebligatın ayrıca işbu lahikanın birinci fıkrasında zikredilen sınıf ve tâli sınıf gemilerin tonaj yekûnunu da ihtiva etmesi lâzımdır.
PROTOKOL
Bugünkü tarihli mukavelenameyi imza ettikleri sırada, zirde vaziülimza Murahhaslar, Hükümetlerini taahhüd altına alarak aşağıdaki ahkâmı kabul ettiklerini beyan ederler:
1- Türkiye, mezkûr mukavelenamenin mukaddemesinde tarif edilen Boğazlar mıntıkasını derhal yeniden askerileştirebilecektir.
2- 15 Ağustos 1936 tarihinden itibaren Türkiye Hükümeti, mezkûr mukavelenamede tasrih edilen rejimi muvakkaten tatbik edecektir.
3- İşbu Protokol bugünkü tarihten itibaren muteber olacaktır. Montreux’de yirmi temmuz bin dokuz yüz otuz altı tarihinde tanzim edilmiştir.
Rüsumu sıhhiye hakkındaki 500 numaralı kanunun birinci maddesine bir fıkra eklenmesine dair kanun
Kanun No: 3057
Kabul tarihi: 31/7/1936
Madde 1— 21 Nisan 1340 tarih ve 500 numaralı Rüsumu Sıhhiye Kanununun birinci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Boğazlardan transit olarak geçen gemilerin İstanbul limanında yalnız zarurî ihtiyaçlarını temin veya acentaları ile temas etmek üzere talimatnamelerindeki hükümlere uygun olarak kısa bir zaman kalmaları bu gemilerin transit sıfatını bozmaz.
Madde 2 — Bu kanun 15 Ağustos 1936 tarihinden muteberdir.
Madde 3 — Bu kanunun hükümlerini yürütmeğe Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekili memurdur.
1/8/1936
Rüsumu sıhhiye hakkındaki 500 sayılı kanuna ek kanun
Kanun No: 3058
Kabul tarihi: 31/7/1936
Madde 1 — 500 numaralı Rüsumu Sıhhiye Kanununun birinci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir:
a) Ancak, Adalar denizinden Karadeniz’e veya Karadeniz’den Adalar denizine gitmek üzere Boğazlardan transit olarak geçen ve Boğazlar arasındaki limanlarda tevakkuf etmeyen bilûmum ticaret gemilerinden beher safî tonilâto için attın frank esası üzerinden 0,075 (yedi buçuk santim) rüsumu sıhhiye alınır.
b) (a) fıkrasına tevfikan rüsumu sıhhiye istîfa olunan transit gemiler evvelce Boğazlardan herhangi birine girdiği tarihten itibaren altı ay zarfında gittikleri istikametten avdet etmek üzere Boğazlardan ayni suretle transit olarak geçtikleri takdirde yeniden transit resmine tâbi tutulmazlar.
c) Yabancı memleketlerden gelen tayyareler hakkında yapılacak sıhhî muamele veya bunların tıbbî muayeneleri ve bunlara tatbik edilecek sıhhî tedbirler karşılığı olarak İcra Vekilleri Heyetince tanzim olunan tarife üzerinden ücret alınır.
Madde 2 — 500 numaralı Rüsumu Sıhhiye Kanununun dokuzuncu maddesinin ikinci fıkrasına şu fıkra eklenmiştir:
Tonajı 250’yi geçen motorlu gemilerden 100 lira.
Madde 3 — 2810 numaralı kanun mülgadır.
Madde 4 — Bu kanun 15 Ağustos 1936 tarihinden muteberdir.
Madde 5 — Bu kanunun hükümlerini yürütmeğe Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekili memurdur,
1/8/1936
Türkiye’nin Montrö kazanımlarını Sinan Meydan’dan alıntılayarak (Sözcü Gazetesi-29.3.2021) bir kez daha özetleyelim:
- Karadeniz’de kıyısı bulunmayan devletlerin denizaltı ve uçak gemileri Boğazlardan geçemez. Karadeniz’de kıyısı bulunan devletler, Karadeniz dışında yaptırdıkları veya satın aldıkları denizaltıları, Türkiye’ye zamanında haber verirlerse Boğazlardan geçirebilirler. Denizaltılar, boğazlardan birer birer ve gündüz geçebilecektir.
- Barış zamanında, savaş gemileri Boğazlardan geçebilmek için 8 gün önceden Türkiye’ye bildirim yapmak zorundadır. Bu bildirimde, gemilerin adları, gidecekleri yer, türleri, sayıları, gidişte ve dönüşte taşıdıkları yükler bildirilecektir. Boğazlardan geçiş 5 gün içinde olacaktır. Daha fazla boğazlarda kalmak yasaktır. Geçiş sırasında, donanma komutanı, Boğaz girişindeki bir işaret istasyonuna emrindeki kuvvetin açık ve seçik bileşimini bildirecektir.
- Barış zamanlarında, Boğazlarda transit olarak bulunabilecek tüm yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek tonaj toplamı 15 bin tonu geçemeyecek ve sözkonusu kuvvetler 9 gemiden çok olamayacaktır.
- Karadeniz’de kıyısı bulunmayan devletlerin, barış zamanında Karadeniz’de bulunduracakları savaş gemilerinin tonajı 45 bin tonu aşamayacak ve bu gemiler 21 günden fazla Karadeniz’de kalamayacaktır.
- Savaş zamanlarında, savaşan herhangi bir devletin savaş gemilerinin boğazlardan geçmesi yasaktır.
- Savaş zamanlarında, Türkiye savaşan ülke durumundaysa veya bir savaş tehdidiyle karşı karşıyaysa, Boğazlardan savaş gemilerinin geçip geçmemesi tamamen Türkiye’nin kararına bağlıdır.
- Sivil hava araçları, Türkiye’ye 3 gün önce bildirim yaparak kendilerine gösterilen hava yollarını kullanacaklardır. Askeri uçakların Boğazlar üzerinden geçişine izin verip vermeme yetkisi Türkiye’ye bırakılmıştır.
- Türkiye, boğazlarda yeniden asker bulundurabilecektir.
- Türkiye, Boğaz geçişlerinde sağlık kontrolü, fenerler, şamandıralar ve kurtarma hizmeti için vergi ve harç alacaktır.
Bu özellikleriyle Montrö tam anlamıyla “Boğazlardaki Türk kilidi”dir ve Türkiye, Montrö Sözleşmesi ile Boğazlarda tam ulusal egemenliğini tesis etmiştir.
Ve son olarak değerli okuyucuya bir belge sunalım. Aşağıdaki belge 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin mecliste onaylandığı günkü meclis tutanaklarının basılarak köylere kadar dağıtılması için hazırlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin belgesidir efendim.