KOÇİ BEY RİSALESİ PDF
Last Updated on 15/06/2024 by ahmet can ayışık
Koçi Bey Risalesi, 17.YY’da Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama döneminde tarihçi ve devlet adamı Koçi Bey tarafından hazırlanarak IV.Murat ve kardeşi İbrahim’e sunulan, Osmanlı’daki sorunları ele alan eleştirel bir rapordur. Osmanlı için padişaha sunulmuş ilk yazılı rapor olma özelliğine sahiptir. Eleştirel bir rapordur, çünkü raporda III.Murad sonrasında devlet yönetiminde baş gösteren aksaklıklar ele alınmış; adam kayırma, irtikap, zimmet, rüşvet gibi yozlaşmalara ve yok olan liyakat sisteminin etkilerine yer verilmiştir.
Anlatılanlarda, Osmanlı’nın 1683 Viyana bozgunu ile başlayan büyük çekilme sürecinin sebeplerini de bulabiliriz…
Koçi Bey kimdir?
Koçi Bey (ölümü tahmini 1650) Sultan IV.Murad ve kardeşi Sultan İbrahim’e sunduğu risaleleri ile tanınan 17.YY Osmanlı yazar, düşünür ve devlet adamıdır. Asıl adı Mustafa, “Koçi” ise lakabıdır. Bir kısım kaynaklarda lakabı “Koca” ve “Kuçi” olarak da geçmektedir. Ne yazık ki, doğum tarihi, hayatı ve ölüm tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Gençliğinde Rumeli’de Arnavutluk’un Görice (Korçe) kasabasından devşirilerek Enderun Mektebi’ne kabul edildiği, Sultan I.Ahmed’den (1603-1617) IV.Murad’a kadar Enderun’da bulunduğu, IV.Murad (1623-1640) devrinde padişahın güvenini kazanarak musahibi ve sırdaşı olduğu, bu sıfatla Bağdat Seferine katıldığı bilinmektedir.
İlk risalesi, devlet idaresinde gördüğü yolsuzluklar hakkında 1631’de padişaha arz ettiği bu rapordur. Yukarıda da belirttiğim gibi sözkonusu risalede Osmanlı devletinin gerileme sebeplerini I.Süleyman dönemine kadar götürmekte, fakat o devirde devletin güçlü olması yüzünden bu zayıflıkların iyi anlaşılamadığını, ancak III.Murad döneminde bunların iyice ortaya çıkıp anlaşılabildiğini ileri sürmektedir. Bu görüşlerin bir kısmı rakamlarla ortaya konulmuş, bir kısmı örnek olaylarla ve sert bir üslupla açıklanmış, ıslahat için görüşler ileri sürülmüştür. Koçi Bey, tespit ettiği olumsuzlukların “tımar” sisteminin yozlaşmasına bağlı olduğunu ileri sürmüş, daha disiplinli bir ordu ve daha sıkı bir devlet idaresi uygulanmasını önermiştir.
Koçi Bey Risalesi’nin IV.Murad üzerinde önemli etki yaptığı ve Koçi Bey’in önerileri doğrultusunda bir kısım ıslahatlara giriştiğini biliyoruz. İçki ve tütünün yasaklanması, kapıkulu askerlerinin elebaşılarının idamı, devlet teşkilatında görevini suistimal edenlerin ve ihmalleri görülenlerin cezalandırılması, rüşvet, zimmet ve irtikap ile sert mücadele edilmesi gibi…
Türk-Osmanlı kültüründe “siyasetname”lerin devlet yönetimi ve devlet-halk ilişkilerinin seyrini göstermesi bakımından büyük önemi vardır. Bu türün en iyi örnekleri olarak bugün elimizde Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig”i, Nizmülmülk’ün “siyasetname”si ve Koçi Bey’e ait “Koçi Bey Risalesi” mevcuttur.
Koçi Bey’in, risalesinde, Osmanlı devlet yönetimini değerlendirirken klasik İslami devlet yönetimi yaklaşımını esas almıştır. Yani, adalet olursa devlet ayakta durur. Adaletin olmaması durumunda zulüm vardır. Bu nedenle Koçi Bey şöyle der: “Küfr ile dünya durur, zulm ile durmaz.” Bu şu anlama gelir; kafir bir devlet bile adaletli ise yaşar, fakat, adaletsiz bir devlet Müslüman olsa bile yaşayamaz. Koçi Bey’e göre devlette zulmün olmaması için yönetimin yönettiklerine adaletli davranması ve Reaya’dan gücü oranında vergi alması gerekir. Reaya, Raiyyet sözcüğünün çoğuludur. Sözcük anlamı “güdülen, yönetilenler”dir. Genellikle “Osmanlı Tebaası” ve daha özel anlamda Osmanlı’da “Üretici Köylü” anlamında kullanılmaktadır. Dolayısıyla, risalede reaya denildiğinde, vergi veren şehir, kasaba, köy ahalisi ile konar-göçer olarak adlandırılan göçebe aşiretlerin tamamını kapsar şekilde düşünmek doğru olacaktır.
Unutulmamalıdır ki, risalenin yazıldığı 17.YY’da Osmanlı’da “Celali İsyanları” ortaya çıkmış ve devleti uzun süre uğraştırmıştır. Sözkonusu isyanlar, o dönemde Osmanlı’da yöneten-yönetilen ilişkisinde birtakım bozulmaların meydana geldiğinin de göstergesidir.
Osmanlı’da, 18.YY itibariyle yaygınlaşan, fakat başlangıcı 17.YY giden tımar sisteminin bozulması ve “iltizam” uygulaması ile giderek daha fazla ölçüde reayanın işlediği miri kapsamlı toprakların merkezi yönetimin acil gelir ihtiyacı nedeniyle “mültezimlere dağıtılması suretiyle, hem adaletsiz hem de ağır vergilendirme örneklerinin yaygınlaşmasını “yönetilenlerin mutsuzluğu, adaletsizlikten şikayeti ve isyana katılması” nedenleri olarak ele almak bize göre de o zaman için doğru bir yaklaşımdır. Ancak, Osmanlı’nın artan gelir ihtiyacında meydana gelen değişimin üretim ilişkilerine ve Avrupa sanayileşmesine ilişkin başka temel nedenlerinin olduğunu, sözkonusu nedenlerin bu yazının konusu kapsamında olmadığından ayrıca irdelenmesi gerektiğini okuyucuya hatırlatmak isteriz.
Özetle, Koçi Bey Risalesi’nde, devletin yükselme dönemindeki uygulamalarda meydana gelen bozulmaların işlerin iyi gitmemesine yol açtığı temel yaklaşımı mevcuttur. Bu kapsamda, evvelce liyakate göre dağıtılan devlet makamlarının sonradan rüşvet ve bahşiş ile dağıtılması, önceden uzun süreli olan pozisyonlarda liyakatli devlet görevlilerinin haksız şekilde görevlerinden alınmaya başlanması gibi hususlara dikkat çekilmektedir.
Koçi Bey Risalesi’nin Zuhuri Danışman tarafından günümüz Türkçesine çevrilmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı Türk Kültürü Kaynakları Dizisi’nden 1972 yılında yayınlanmış kitabının PDF nüshası aşağıdadır.
Aşağıdaki PDF dosyanın görüntülenmesi internet hızınıza bağlı olarak biraz zaman alabilir. Lütfen bekleyin!